
Monday, November 05, 2007
Vital

Friday, October 05, 2007
Tükkan

Kıymetli...
Thursday, October 04, 2007
Monday, September 03, 2007
Tır

Bir tır çarptı bana. Yetmedi, üzerimden geçti. Yetmedi, öne arkaya gidip geliyor üzerimde. Çivisi çıktı herşeyin, dağıldı. Yüreğim parça parça, paramparça. Kızgınım, dargınım. Cayır cayırım ama dondum. Yoruldum artık bu oyundan.
"Gerçek ne?", "Gerçek mi?" derdi birileri bir zamanlar.
Şaka mı? Gerçek ne ki?
Geleni yaşamak ne ki?
-Merhaba ben geleni yaşıyorum.
-Aa, nedir gelen?
-Gelmez olasıca olan. Orada olmayana duyulan amansız ve zamansız özlem. Kayıp nesne!
- ben senin icin bir nesneyim sadece.
- Öyle mi? Keşke gerçekten sadece bir nesne olsaydin benim için. Seni çıkarır, alıverirdim bir başkasını oyuna. Hayatımın en çoğusun, bilemedin hiç bi zaman. Şimdi de hayatımın en çok acı verenisin kaçınılmaz olarak. En tanıdık yabancısısın. Sadece bir nesne olan, böyle yaşanabilir mi? Buralarda yok öyle bir şey. Sadece bir nesneye, bu kadar derin açabilir miydim? Aç deyince cesaretlenebilir miydim? Bana böylesine yabancı bi şekilde canını yakabilir miydim? Söz konusu bile olamaz.
Ne çok isterdim bana çoktan hoşçakal diyen sana, hoşçakal demeyi. Başka bir yolu kalmadı çünkü.
Tuesday, July 31, 2007
Gittim-Döndüm
Ne olcak ki dedim. Gittim. Olan oldu yine.
İnsanları öptüm. Merhaba dedim. Soruları geçiştirdim ustalıkla. Keyifle baktım.
Denize baktım. Tişörtümü hiç çıkarmadım. İzledim insanları, yetmedi. Yukarıya çıktım, ordan baktım.
Makineye bindim. Artık duramıyor makine. Olsun! durmasın. Olsun, durmasın.
Trambolinde zıplamak zormuş çok. Aptalca gülümsedim. Sersem gibi.
Güneşi batırdım. Yeteri yudum birayla.
İçtim, hayvan gibi. Çaldım, eğlendirdim, eğlendim. Gösteri yapıyorum. Gösteriyorum artık, o kadar benim olmuş ki gösterebiliyorum.
Değdim, değmelerine izin verdim.
Bi onu, bi bunu bi ötekini dinledim. Bi ona, bi buna, bi ötekine anlattım. Ne çok ne de az.
Dostumla paslaştım. Dostumla paylaştım.
Kaybolan bi kuşu buldum. Adı Lili. Lili sevindi mi bilmiyorum ama kuzenim çok sevindi.
Özledim, çok özledim.
Biraz da uzlaştım belki.
Goy goy yaptım, tey tey yaptım.
An an unuttum sıkıntılarımı. Hala işe yarıyo.
Belki de bu yüzden dönmek, vazgeçmek zor hala.
Ne olcak ki dedim. Döndüm. Olan oldu yine...
İnsanları öptüm. Merhaba dedim. Soruları geçiştirdim ustalıkla. Keyifle baktım.
Denize baktım. Tişörtümü hiç çıkarmadım. İzledim insanları, yetmedi. Yukarıya çıktım, ordan baktım.
Makineye bindim. Artık duramıyor makine. Olsun! durmasın. Olsun, durmasın.
Trambolinde zıplamak zormuş çok. Aptalca gülümsedim. Sersem gibi.
Güneşi batırdım. Yeteri yudum birayla.
İçtim, hayvan gibi. Çaldım, eğlendirdim, eğlendim. Gösteri yapıyorum. Gösteriyorum artık, o kadar benim olmuş ki gösterebiliyorum.
Değdim, değmelerine izin verdim.
Bi onu, bi bunu bi ötekini dinledim. Bi ona, bi buna, bi ötekine anlattım. Ne çok ne de az.
Dostumla paslaştım. Dostumla paylaştım.
Kaybolan bi kuşu buldum. Adı Lili. Lili sevindi mi bilmiyorum ama kuzenim çok sevindi.
Özledim, çok özledim.
Biraz da uzlaştım belki.
Goy goy yaptım, tey tey yaptım.
An an unuttum sıkıntılarımı. Hala işe yarıyo.
Belki de bu yüzden dönmek, vazgeçmek zor hala.
Ne olcak ki dedim. Döndüm. Olan oldu yine...
Friday, July 06, 2007
tut yap yet
Tuttuğun, tutunduğundur.
Tutan, tutunamadığındadır.
Tutku, tıpkı tutuklu.
Tutuk, tutunamayan.
Tutulan, tıkanan.
Tutunmaya tutunmayan, kendisidir; kendisiyle uzlaşan.
Yetmeyen yitendir.
Yetinemeyen, yakınan.
Yetemeyen atılgandır.
Yeten, ilüzyon.
Yetebilen kucaklayandır.
Yapan yüksektir.
Yapamayan, eringen.
Yapmayan özgürdür.
Yapabilen, güvende.
Acıyan, merhamet arar
Belki kendi içinde belki dışında.
Acıtan merhamete susar
Belki kendi içindeki belki dışındaki.
Doğan ağlar,
Doğuran da.
Hangisi sevinçten?
Bileninki.
Tutan, tutunamadığındadır.
Tutku, tıpkı tutuklu.
Tutuk, tutunamayan.
Tutulan, tıkanan.
Tutunmaya tutunmayan, kendisidir; kendisiyle uzlaşan.
Yetmeyen yitendir.
Yetinemeyen, yakınan.
Yetemeyen atılgandır.
Yeten, ilüzyon.
Yetebilen kucaklayandır.
Yapan yüksektir.
Yapamayan, eringen.
Yapmayan özgürdür.
Yapabilen, güvende.
Acıyan, merhamet arar
Belki kendi içinde belki dışında.
Acıtan merhamete susar
Belki kendi içindeki belki dışındaki.
Doğan ağlar,
Doğuran da.
Hangisi sevinçten?
Bileninki.
an
Aylardır yaşadığım en güzel şey. En güzel an. Kalbim attı yine küt küt. Korkudan değil ama bu sefer. Heyecandan. Şaka gibi. Belki de ömrümde ilk defa yaşadığım an, rüyalarımda olabileceğinden daha güzel, tahayyül edebileceğimden çok daha harikuladeydi.
Gözyaşlarım içime içime... yağıyor. Yıkanıyorum. Bu nasıl bir his. Tarifi yok.
Sevdim saçlarını, salınırken. Elimi tutuyorsun. Elin yüzümde. Hissetmek ne güzel; seni.
Onca şey geçti aklımdan; bir o an, bir öteki, bir şu an. Ama "bu" an ... Duruyorsun benimle, gitmeden. Duruyorum seninle, gitmem mi gerek diye sormadan, ne kendime ne sana.
Sürpriz misin, en beklenmedik?!
Artık bir hissim var, bir yaşantım. Ne olursa olsun benimle kalmasını istediğim; onu bırakmayacağım.
Ne büyük bir kıymet bu.
Gözyaşlarım içime içime... yağıyor. Yıkanıyorum. Bu nasıl bir his. Tarifi yok.
Sevdim saçlarını, salınırken. Elimi tutuyorsun. Elin yüzümde. Hissetmek ne güzel; seni.
Onca şey geçti aklımdan; bir o an, bir öteki, bir şu an. Ama "bu" an ... Duruyorsun benimle, gitmeden. Duruyorum seninle, gitmem mi gerek diye sormadan, ne kendime ne sana.
Sürpriz misin, en beklenmedik?!
Artık bir hissim var, bir yaşantım. Ne olursa olsun benimle kalmasını istediğim; onu bırakmayacağım.
Ne büyük bir kıymet bu.
Yel
Kahra doğru esen o deli yel
Nereye saklanır yürek yelken açmak isterken
Acı da çay gibi
Çiğ kalıyor demlenmezse
Nereye saklanır yürek yelken açmak isterken
Acı da çay gibi
Çiğ kalıyor demlenmezse
Subscribe to:
Posts (Atom)