Tuesday, January 29, 2008

Yalın


Hanımlar, beyler;

İmgelemler Dünyası’na hoş geldiniz!

Buradayken sözcüklere, dile ihtiyaç duymayacaksınız. Duysanız dahi kullanmayacaksınız. İmgelemleriniz sizi dilin olmadığı bir boyutta karşılayacak. Tabii siz onları karşılayabilirseniz. İmgelemleriniz vasıtasıyla öyle deneyimler yaşayacaksınız ki... Sadece yaşanabilen ve asla anlatılamayacak olan. İşte bu deneyimler bedeninizle ruhunuzun birbirine en yakın olabildiği anlardan oluşacak. Dolayısıyla kendinize hiç olmadığınız kadar yakın olacaksınız.


İmgelemlerinizle seyahat ederek ilişki kurabilirsiniz. Seyahat edebilmeniz için onları kabul edebilmeli ve sizi sarmalarına izin verebilmelisiniz. Bir imgelem size ne kadar yabancı gelse de unutmayın ki o sizin; o sizsiniz.

Burası, gerçekten ne yaşamak üzereyseniz onu yaşamak için kendinize izin vereceğiniz yer. Korunmak için farkında olmadan sıkı sıkıya bağlandığınız ve tuttuğunuz şeyleri bıraktığınızda neler olacağını görebileceğiniz yer. Burada, her şey, her yer birbirine korkunç derecede yakın ve aynı zamanda ayırt edebileceğiniz kadar da uzak. Burası, her şeyi yapabileceğiniz kadar özgür ve güçlü olacağınız yer. Her şeyden sorumlu olabileceğiniz kadar özgür ve güç yer. Yalnız ve yalınız diyebileceğiniz yer. Uykudan daha dinlendirici, uyanıklıktan daha yorucu yer.
Zamanın kendini yok ettiği yer.

İstediğiniz soru(n)dan başlayabilirsiniz.